31 Ağustos 2010 Salı

Okan ALKAN'ın yaş 18 de; Ya diğerleri..

Manisaspor maçı ile karşılaştık bu yetenekle. Birazcık spor bilgisi olan herkes Sn. Aykut Kocaman'ı sonuna kadar tebrik etti zaten bu hareketinden sonra. Benim doğrularıma görede Aykut hocanın bu hamlesi tam yerinde bir müdaheleydi. Sağ bekte Bekir İrtegün'ü ya da Mehmet Topuz'u görmektense Okan'ı görmek hoştu tüm renktaşlar için.

Aslında Okan için söylenecek çok şey var. Kendine olan özgüveni, 40 metreden isabetli şut çıkarması ve bu sorumluluğu alması, önünde Niang, solunda Alex, arkasında Emre varken çalım atarak, adam eksilterek sıfıra inme çabası takdire şayan hareketlerindendi. Defansif anlamda maçın bir pozisyonunda ters kademeye girmesi, boyu kısa olmasına rağmen başka bir pozisyonda tam yerinde olup kafaya çıkmaya çalışan forvetin dikkatini dağıtması futbol bilgisini, nerde durması gerektiğini bildiğini kanıtlayan görüntülerdendi. Yine başka bir pozisyonda sağ bekte rakip baskısını yemişken topa basarak rakibi bakkala gönderip 2 ye 1 le hızla hücuma çıkması onun için extra güzel özelliklerdendi.

  Boyunun çok kısa ve elvan abeylegese ile omuz omuza mücadelede yerde kalan taraf olacagı gerçeği düşünülerek ufak bir hatırlatmamı yaptıktan sonra Okan için güzel konuşmaya devam edebilirim.

Hocasının maç sonrası röportajında, gayet mütevazi bir şekilde yaptığı ve benim çok çok hoşuma giden
Sevapları kendisinin olsun, günahlarını biz çekmeye hazırız. 
cümlesi Okan'ın ne derece şanslı olup, hayatının fırsatının ayağına geldiğini gösteriyor. Aynı şekilde bu fırsatları çoğaltabiliriz. şu röportajında da kendisinin belirttiği gibi roberto carlos tarafından veliaht gösterilmek, carlos ile aynı takımda bek oynamak, maçtan önce alex in kendisini tüm takım huzurunda ayakta karşılayıp, yanına kadar gidip, hoşgeldin demesi gibi şanslardan da bahsedebiliriz. Yine bir şanstan bahsedebiliriz ki (aslında bu şans tamamen bir yazı konusu) ilk maçında taraftarsız bir sahada oynamasıydı o da. Daha önce ki yazımda belirttiğim gibi Fenerbahçe Cumhuriyeti vatandaşlarına bir şeyler oluyor son günlerde ve yaptığı ilk hatada ve omzunda hissettiği o gereksiz yapılan baskının altından kalkamayabilirdi o gece.

  Bu gün camianın üzerindeki kara bulutların az da olsa dağılmasında 18 yaşındaki bir gencin rolü varsa bunun takım adına olumlu bir gelişme olduğunu düşünebiliriz.

  Herkesin dilinde Okan genç yetenek, yeni gururumuz, yaşı çok küçük o yüzden destek olmamız lazım, attırdığı golden sonra hepimiz yanına koşup omuzlara almalı, O'na o özgüveni vermeliyiz gibi düşünceler takım ve yazarlar tarafından düşünülüp uygulanıyor. Bu çok güzel ama bu noktada benim hatırlatmak istediğim daha doğrusu üzerinde durulması muhakkak bir kaç husus var.

    Camia olarak Okan'a yaşından ve takıma yeni katılmasından dolayı omuzlar açılmış, göğüsler gerilmiş, kol kanat olunmuşken Fenerbahçenin çok olumlu yönde değişen transfer politikası gereği yapılan ileriye dönük, takıma para kazandıracak, Fenerbahçemizin geleceği olacak, Aykut hocamızın bize ve Fenerbahçe tarihine bıraktığı miras olacak diğer yeni oyuncularımızı unutmak ne derece doğru. Yeni pırıl pırıl yeteneklerimize sahip çıkma vaktidir vakit diyerek daha spesifize ediyorum olayı.

  Buyrun sayalım;

Sarı Saçlı Laci Gözlü
Miroslav Stoch:
  1992 doğumlu Mardin'den kopmuş gelmiş bir Okan Alkan'a tüm bu destekler gösterilip göğüs gererken 1989 doğumlu, Slovakyalardan bambaşka bir ülkeye, bambaşka bir gelenek göreneğe, bambaşka bir yaşam tarzına, belki de bambaşka damak tadına yaşam standartına sahip bir ülkeye henüz 20 yaşında gelmiş, sarı saçlı laci gözlü bu canavara aynı desteği gösterebilecek miyiz?   Yoksa sadece ismi ahmet mehmet değilde stoch olduğu için bu 25 milyon yürek bu adamdan her maçı kurtarmasını, her maç 2 asist 4 golle oynamasını, sıfır hata ile maçı çıkartmasını, attığı her pasın adrese, çektiği her şutun kaleye gitmesini mi bekleyeceğiz? ve bunlar gerçekleşmezse eğer çarmıha mı gereceğiz ?

 Aynı destek, aynı hataları görmezden duymazdan gelme, aynı kol kanat bu pırpır için de gösterilmeli ve bilinmeli ki biz dünya yıldızı olarak getirmedik stoch'u buraya. 3'e alıp 43 e belki 53 e satabilecek bir oyuncuyu, Fenerbahçenin değişen sisteminde kilit noktalardan olacak futbolcuyu, kaleye top taşıyıp, adam eksiltip, çalım atıp, şut çekecek bir canavar aldı fenerbahçe. Allah sonunu hayır etsin.

Peki Ya;

  İssiar Dia:
Siyah İnci
  İçimizden biri olarak görüp sarıldığımız 1992 li bizim Okan'ımıza sarıılırken 1988 doğumlu Siyah İncimizden de harikalar yaratmasını mı bekleyecek yoksa aynı mütevaziliği Dia mızada gösterebilecek miyiz? En ufak hatasında nerden buldular bu topçuyu, Havaalanında binlerce kişi omza aldı diye böyle oldu hep, Türkiye'de bundan 100 tane bulurum tarzı sergen yalçınvari açıklamalarla baskı altına mı alacağız. Young Boys maçında dakika 45 te kaçırdığı golü Okan Alkan kaçırsaydı aynı anlayışı gösterebilecekmiyiz ? bir yandan Okan Alkan'ımıza, Ertuğrul'umuza, Gökay'ımıza sarılırken, onların desteğe ihtiyaçları var bilincindeyken henüz ondan sadece 3 yaş büyük ve az önce stoch için saydıgım zorluklar ile mücadele etmeye çalışan bu İnci'ye aynı desteği verebilecekmiyiz.

Ya da:

  Caner Erkin:
Can' Er
  Okan Alkan'dan sadece 3 yaş büyük 1988 li Caner Erkin'e. Aslında Caner'in durumu üstteki iki takım arkadaşına oranla daha zor olduğunu biliyor muyuz? Kuşkusuz hepimiz biliyoruz ki Türk olmasından kaynaklı olarak kredisi daha az Caner'imizin. Aslında sorulacak tek soru var. Eğer ki Manisaspor maçında 50.00 taraftar olsaydı Caner Niang a attırdığı golde sorumluluğu alıp defanstan topla çıkıp 2 kişiyi oyundan düşürüp Niang'a o muazzam pası atabilecek cesarette olabilecek miydi?  En az Okan kadar kol kanat gerilmeye ihtiyacı olup Fenerbahçenin ilerdeki 7 8 yılında bizimle olabilecek bir topçumuz, komutanların yanında can'dan oynayan Er'imiz caner erkin. Unutacak mıyız bunu?

ve ya

  Mert Günok:
  1989 doğumlu yetenek. maçlarda göstermiş olduğu özveri ve takıma verdiği güvenle en az Okan kadar haketmiştir göğüs gerilmeyi, ilk hatasında yuhalanmamayı, yediği ilk hatalı golde omuzlarına tonlarca ağırlıktaki baskıyı yüklememeyi.

ve daha niceleri.

  Fenerbahçe değişen vizyonu ile geleceğini kurma çabasındadır. 30 yaş üstü çok büyük tecrübelerin (kalede Volkan, defansta Lugano, orta sahada Alex ve Emre, forvette Niang) yanına seriştirdiği ve Fenerbahçeyi geleceğe taşıyacak bu 18 lik 19 luk 20 lik futbolcular ile bir bütün olup zamanında Paul le Guen'in Lyonda buna benzer strateji ve futbolcularla(fransada oynamış topçular) yaptığı  bu değişime ve gelişime lütfen köstek olmayın.

Kulaklara küpe,stadlara slogan olan İslam Çupi felfesi ile Fenerbahçe büyüklüğünün kupa ve şampiyonluk büyüklüğü olmadığını her daim hatırlayarak:

Hep Destek, Tam Destek

demenin tam vaktidir.

In Trust We " I Could Coach A Man" !!

1 yorum:

  1. değinilen nokta çok önemli. atlamamak gerekir. sonuçta bu yapılan transferlerde genç oyuncular. daha 20 21 yaşında topçular. aynı ilgi onlarada gösterilmeli

    YanıtlaSil

Yorumlar

Yorumlar