Güzel bir pazartesi sabahına uyandıktan sonra blog ile ilgilenme fikri kafamda dolanırken televizyonda gördüğüm sahneler içimi fena yaraladı. Aslında aklımda olan haftasonu tutan 8 9 kupon, nba de dün yatan kuponlar, sessiz derbi, şampiyonluk, milan, sao paolo vs umrumda kalmadı artık. Futbol hiç bir zaman its the football thats the football tadında vücut bulmadı bünyemde. Ayaklardan çok beyinle, ciğerlerden çok yürekle, gözlerden çok görünmeyenlerle oynanır diye düşünürüm hep. Üzüldüm. Çok üzüldüm. neden bilmiyorum gözlerimde doldu izlerken.
Çünkü futbolu futbol yapan şeylerden en önemlisi maneviyat benim için. Evet futbolcu bomboş kaleye gol kaçırabilir ama kalbi ter döktüğü takım için atıyorsa sorun yoktur benim için. Evet futbolcu transfer olabilir istediği her yere, ama kalbinde kendi takımı varsa para da kazandırmasa, rakip takıma da gitse sorun yoktur benim için vs.Kızarım maneviyatı olmayan futbolcuya. Kızarım futbolu kalıba sokmaya çalışanlara, kızarım 100 yıllık rekabetten pay çıkarmaya çalışanlara.
Sağlam Fenerbahçeli olduğumu blogu takip edenler bilir. Kocaman umutlarımı emanet ettim kocaman adama ama bu benim şuan aşağıda göreceğinizi şarkıyı dinlerken sağdan soldan topladıgım fotograflara bakıp 3 5 tane youtube videosunda anıları izlerken sinir olmakla birlikte üzülmediğim anlamına gelmiyor. Sanırım tarihe tanıklık ediyorum. Üzüldüm. Maneviyat hırpalanıyor, soyunma odalarında belkide binlerce farklı kişinin haykırışı toprağın dibine gömülüyor.
Futbolu futbol yapan şeylerden bir tanesiydi Ali Sami Yen. Ama şimdi kramponlar yerine, tezahüratlar yerine, lanet demir parçaları okşuyor her zerresini.
Şu fotoğraf eşliğinde:
![]() |
(Fotoğraf Işık5'in deviantart hesabından alınmadır) |
Akıllara şu şarkı geliyor:
Şu sözlerle:
How I needed you
Nasıl sana ihtiyacım vardı
How I bleed now you're gone
Nasıl kanıyorum şimdi sen yokken
In my dreams I can see you
Rüyalarımda seni görebiliyorum
But I awake so alone
Fakat o kadar yalnız uyanıyorum ki
I know you didn't want to leave
Biliyorum sen gitmek istememiştin
Your heart yearned to stay
Kalbin kalmayı istemişti
But the strength I always loved in you
Fakat sende her zaman sevdiğim o güç
Finally gave way
Sonunda pes etti
Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini
Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını
And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarında
After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra
You took my heart away
Kalbimide aldın götürdün uzaklara
In my dreams I can see you
Hayallerimde seni görebiliyorum
I can tell you how I feel
Sana hissettiklerimi söyleyebiliyorum
In my dreams I can hold you
Rüyalarımda sana sarılabiliyorum
It feels so real
Bu tıpkı gerçek gibi geliyor
And I still feel the pain
Ve hala o acıyı hissediyorum
I still feel your love
Hala sevgini hissediyorum
I still feel the pain
Hala o acıyı hissedebiliyorum
I still feel your love
Hala sevgini hissedebiliyorum
Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini
Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını
And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarında
After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra
You took my heart away
Kalbimi aldın götürdün uzaklara
I wish you could have stayed
Ben kalabilmiş olmanı dilerdim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder