11 Nisan 2011 Pazartesi

Ben kalabilmiş olmanı dilerdim !

Güzel bir pazartesi sabahına uyandıktan sonra blog ile ilgilenme fikri kafamda dolanırken televizyonda gördüğüm sahneler içimi fena yaraladı. Aslında aklımda olan haftasonu tutan 8 9 kupon, nba de dün yatan kuponlar, sessiz derbi, şampiyonluk, milan, sao paolo vs umrumda kalmadı artık. Futbol hiç bir zaman its the football thats the football tadında vücut bulmadı bünyemde. Ayaklardan çok beyinle, ciğerlerden çok yürekle, gözlerden çok görünmeyenlerle oynanır diye düşünürüm hep. Üzüldüm. Çok üzüldüm. neden bilmiyorum gözlerimde doldu izlerken. 

Çünkü futbolu futbol yapan şeylerden en önemlisi maneviyat benim için. Evet futbolcu bomboş kaleye gol kaçırabilir ama kalbi ter döktüğü takım için atıyorsa sorun yoktur benim için. Evet futbolcu transfer olabilir istediği her yere, ama kalbinde kendi takımı varsa para da kazandırmasa, rakip takıma da gitse sorun yoktur benim için vs.Kızarım maneviyatı olmayan futbolcuya. Kızarım futbolu kalıba sokmaya çalışanlara, kızarım 100 yıllık rekabetten pay çıkarmaya çalışanlara.


Sağlam Fenerbahçeli olduğumu blogu takip edenler bilir. Kocaman umutlarımı emanet ettim kocaman adama ama bu benim şuan aşağıda göreceğinizi şarkıyı dinlerken sağdan soldan topladıgım fotograflara bakıp 3 5 tane youtube videosunda anıları izlerken sinir olmakla birlikte üzülmediğim anlamına gelmiyor. Sanırım tarihe tanıklık ediyorum. Üzüldüm. Maneviyat hırpalanıyor, soyunma odalarında belkide binlerce farklı kişinin haykırışı toprağın dibine gömülüyor.

Futbolu futbol yapan şeylerden bir tanesiydi Ali Sami Yen. Ama şimdi kramponlar yerine, tezahüratlar yerine, lanet demir parçaları okşuyor her zerresini.

Şu fotoğraf eşliğinde:

(Fotoğraf Işık5'in deviantart hesabından alınmadır)



Akıllara şu şarkı geliyor: 


Şu sözlerle: 
How I needed you
Nasıl sana ihtiyacım vardı

How I bleed now you're gone
Nasıl kanıyorum şimdi sen yokken

In my dreams I can see you
Rüyalarımda seni görebiliyorum

But I awake so alone
Fakat o kadar yalnız uyanıyorum ki


I know you didn't want to leave
Biliyorum sen gitmek istememiştin

Your heart yearned to stay
Kalbin kalmayı istemişti

But the strength I always loved in you
Fakat sende her zaman sevdiğim o güç

Finally gave way
Sonunda pes etti

Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini

Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını

And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarında

After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra

You took my heart away
Kalbimide aldın götürdün uzaklara


In my dreams I can see you
Hayallerimde seni görebiliyorum

I can tell you how I feel
Sana hissettiklerimi söyleyebiliyorum

In my dreams I can hold you
Rüyalarımda sana sarılabiliyorum

It feels so real
Bu tıpkı gerçek gibi geliyor

And I still feel the pain
Ve hala o acıyı hissediyorum

I still feel your love
Hala sevgini hissediyorum

I still feel the pain
Hala o acıyı hissedebiliyorum

I still feel your love
Hala sevgini hissedebiliyorum


Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini

Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını

And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarında

After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra

You took my heart away
Kalbimi aldın götürdün uzaklara

I wish you could have stayed
Ben kalabilmiş olmanı dilerdim



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar

Yorumlar