Gündüz saatlerinde Jasikevicius'tan gelen güzel haberler ile tribünün enerjiside bir bakıma pick yapmış haldeydi.
Hazır tribünlerin enerjileri pick durumdayken Efes Pilsen'in maça pick and roll savunmasıyla başladığını ve aslında bunda bir nevi başarılı olduğunu söylememek olmaz. Ama içerden hem tomas'ın hem de ukic'in penetreleriyle rakip savunmayı delme çabaları sonuç verene dek. Tabi kendi savunmamızda Efes Pilsen'in her hücumunun sayı olması ise bir önce ki yazımda da aynı ifadelerle kullandığım "hala işe yarayıp yaramadığını bilemediğim" Lavrinovic'in parkeye çıkmasından dolayıydı. Garip bir savunma anlayışı var bu adamın. Topsuz alanda iyi ama bazen kötü, hücumda asist yapan uzun ama aynı zamanda savunma delemeyen bir adam, kısa mesafe şutu var ama turnike kaçırıyor vs vs. enteresan. çözemedim.
İlk periyotta 24 sayı yememizi nasıl ifade etmem gerektiğini bilemezken 2. yarı itibariyle toparlanmış bir Fenerbahçe çıktı karşımıza koç sephjia nın en büyük ustalığı olan devre arası soyunma odası konuşmaları sebebiyle. Takım her moladan ya da soyunma odasından döndüğünde bambaşka bir hale dönüşüyor. Bu güzel bir şey aslında. Hatta Aykut Kocaman ve koç Sephjia bi ara buluşup bunu konuşabilirler. Futbol takımına hiçbir oyuncu değişikliğinin ve 2. yarılara çok kötü başlamanın reçetesini yazabilir belki koç.
2 yarı ile Efes karşısında Efe'ler vardı takımda. Ukic her zaman ki ukic efesi, tomas geldiğinden beri en iyi savunma efeliğinde, bir diğer efe, ömer onan yine tuncayvari takımın üzerinde anlık serpilen ölü toprağını dağıtma ve kafaları parke dışına çıkan oyuncuları tekrardan maça çekme çabasındayken muhteşem bir 3. periyot geçirdi takım. 19-8 lik bir seri Fenerbahçe'yi zafere ulaştıracaktı. Ta ki takımın artık kronikleşen hastalığı olan aşırı rahatlığın ortaya çıkıp 19 sayı farklardan bir ara 5 sayıya kadar düşmesine kadar.Empati yapabileyim, belki de haklılardır diyorum ama hiçbir açıklama bulamıyorum bu hastalığa. Gözüme çarpan tek şey; eğer "dişe diş kana kan bir maç yapacaksak allahına kadar" , "maçta sertlik olacaksa en âlâsından" diyen cengaverlerin gazlarının hakemler tarafından çalınan kolay faullerle alınmasını dile getirebilirim. Hayır ya ilk 3 periyotta da çal faulleri iki takıma birden, ya da son periyotta kıran kırana geçen mücadele de ilk 3 periyot oynatıyorsan son periyotta da karışma. Bildiğiniz euro lig kalitesinde izlediğimiz maç tavan yapsın.
Gelelim benim kronikleşen istatistik yorumlamalarıma ve dikkat çekilecek hususlara:

** Marko Tomas. "Herşeyden evvel iyi ki doğdun kardeş" demek istiyorum bu efeye. Basketbol da savunma yapan oyuncuda olması gereken özellikler diye bir sıralama yapılsa nacizane fikrim ilk sıraya çeviklik atiklik koyarım. Fazlasıyla mevcut bu özellikler Tomas'ta. Dileğim Ukic ile birlikte daha uzun yıllar bu takımda kalması. Bu maçta da 22 sayı ile çılgın atmıştır. Tebrikler.
** Girişte belirttiğim bu adam hakkında karar veremiyorum arkadaş cümlesine anında mesaj gelmiş lavrinoviçten. 15 dakika da 4 te 4 serbest atış
** Fenerbahçe erkek basketbol takımının oturtmaya çalıştığı öz kimliğinde en önemli karakteri canla başla mücadele olması muhakkak. Ve bunun da en güzel istatistiklerinden biri Kaya Peker'in 8 ribaund ile oynaması. Oğuz Savaşın 4 tane yerinde faul ile çırpınışları. Hep böyle.
** Son 3 4 maçtır 3 sayı yüzdemizin yerlerde olduğu gibi bu maç yine yuzde 30 lardayız. 21 tane 3 lük denemesinden 7 tanesinin girmesini nasıl açıklayabilirsiniz ki?
** Son eleştirim 2 maçtır maçın gerginliğinden olsa gerek sephija'nın maç sonu davranışları. Galatasaray maçında teknik faul hediye etmişti rakibe bu maçta bunun direğinden döndük. Noluyor paşam?
** Ve bu maç ile alakalı olmazsa olmaz! Pazartesi gecesini bizlere oynadıkları muhteşem üst düzey basketbol ile bizler için cennete dönüştüren 2 takımıda tebrik ederim.
Benim gözümden maç böyleyken ajanslara bir haberin düştüğünü gördüm. Efes Pilsen takımı maç esnasında masa hakemlerine kapalı zarf usulu itirazda bulunmuş ve Jasikevicius un oynamasının kural ihlali olduğunu şikayet etmişler. İddia ları bu maçın normalde 2 ocak ta oynanacakken daha sonradan yapılan değişiklikle 3 ocağa alınması ve asıl maç tarihinde oyuncunun Fenerbahçe ile lisansının olmamasıymış. Henüz yorum yapmak için erken. Detayları tabi ki burdan ulaştırmaya çalışıcam sizlere.
Kendimden not: maç yazılarımın çok uzun olduğu konusunda şikayet mailleri atıyorsunuz farkındayım ama napim. Hadi söyle hangi cümle fazlalık bu yazıda hem aşağıda ki paylaş butonlarını kullanırsanız söz bir dahakini kısa tutucam :)
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder