2 Aralık 2010 Perşembe

İşi abartıp eğlenceye dökmemiz güzel ama hala 100'de 70 teyiz

15.000 kişiden fazla bir topluluğun önünde EL'de her ne kadar rakip zayıf dahi olsa işi şovenizm noktasına getirmek Fenerbahçe için gecenin en önemli detayı, en lezzetli kremasıydı bana göre. Büyük takım olabilmenin ötesinde, siena maçında yapılamayan gibi büyük düşünmenin ve büyük gibi davranmanın önemi hat safhada bu sezon Fenerbahçe'de. Başlıkta da ufaktan belirttiğim gibi EL gibi bir kulvarda ne 100 de 100 lerde oynuyoruz ne 100 de 90 larda oynayabilecek kapasiteye sahibiz açıkçası. en azından bunu kabul etmeliyiz ya da kabul ederek başlamalıyız işe. Fakat en önemli nokta performansımız 100 de 70 lerde dahi olsa büyük düşünebilmeyi idrak etmeli takım. İşte o zaman sallanırken yıkılmamayı, 20 sayılardan geri dönmeyi, el yakan toplarda sonuca gitmeyi, anlık bir şekilde üzerlerine serpilen ölü toprağından sıyrılabilmeyi öğrenmişiz demektir. O sebepten dün gece yaşananlar takıma özgüven katması açısından çok keyifliydi.

Maç ile ilgili konuşabilecek çok fazla bir durum yok ama maçta ortaya çıkan Fenerbahçe istatistiklerini verip bir iki noktaya dikkat çekmek kâfi olacaktır.




*** Öncelikle maçın şova dönüşmesinden sonra yukarıda ki oyuncular listesinin 2. sırasında görünen Erbil EROĞLU ismi mutluluk verici. Hemen yanında görünen 08.38 dakika süre almış olması ise çok daha mutluluk verici. Henüz vira bismillah dediği maçta serbest atışları kaçırmayıp 2 de sayısı olsa çok daha kaymak olacaktı ama ne olursa olsun alt yapıdan çıkarttığımız bir oyuncumuzu EL'de 8 dakika oynatabilmek dahi güzel bir gelişme takım adına. O sebepten istatistik tablosu ile dikkat çekmek istediğim en önemli nokta bu idi.

*** Benim nezlimde istatistiklerde dikkat çekenler bölümünde 2. sırayı ise en aşağılarda yazan %65 sayısı alıyor. Her ne olursa olsun böyle bir arenada, hele ki moraller en üst düzeydeyken ve o an salonda bulunan her sarı laci yürekler keyifliyken 20 de 13 serbest atış üzerinde durulması ve nacizane kulakların çekilmesi gereken bir hadise olarak gözüme çarptı. Barcelona ile birincilik maçlarına çıkacağız diyoruz, her atılan yarım sayı dahi altın değerinde diyoruz aman dikkat.

*** Mutluluktan ayakları yere basmayan 15.000 den fazla seyircinin önünde kelimenin tam anlamıyla ayakları yere basmayan bir KINSEY seyretmek çok keyifliydi. Attığı 20 sayı dan ziyade aldığı 6 faul uçan adama şükranlarımızı göndermeye yetti bile. Allah sakatlıkları başından def etsin.

*** 1. periyot sonunda farkın 17, 2. periyot sonunda 20, 3. periyot sonunda 23 ve maç sonunda ki farkın 30 olması takımın oynadığı toptan keyif aldığını, laubaliliğin bu takımda yeri olmadığı bilinçlerine sahip olduklarını göstermesi ise başka bir dikkat çekici husus.

*** Kaya Peker'in Avrupa Ligi'nde ki 1000. sayısına ulaşmasından dolayı kendisine tebriklerimizi gönderip, henüz çiçeği burnunda evli, ve evlilik hayatının ilk maçında böyle bir galibiyeti eşine hediye edecek olan koca adam Oğuz Savaş'a bir omur boyu mutluluklar diliyorum.

*** Son ufak bir notta saat 19.30 sularında tv karşısında NTVspor u açtıgım andan maçın bitiş düdüğüne kadar keyifli bir şekilde, gerek yorumlarla, gerek sunumla, gerek kamera açılarıyla vs keyifli bir geceyi koltuguma kadar getiren NTVspor ekibi de en güzel maç performanslarından birisini sergiledi. Saolsunlar.

Darısı grup birinciliği yazılarına derken gecenin sonunda bize kalan en güzel fotoğraf ise 7'den 70'e Fenerbahçe temasını en çıplak haliyle gözler önüne seriyor.

Çok çok beğendim bu fotoğrafı:


Ne Mutlu Fenerbahçe'liyim Diyene...

2 yorum:

Yorumlar

Yorumlar